Sokakta şarkı söylerim ben.Kaldırımda midye yerim.Karanlık sokaktan
geçerken ağlarım.Sevgimin hesabını tutmam.Ona sevdiğimi bile
karıştırtmam.Karşımdakinden öteyse sevgim büyüklüğünü kaldıramaz herkes
bilirim.Başka da bir halta yaramam.İtinayla severim.Saçlarım sevdiğime kokar
çünkü sadece.
Ayaklarım 38 kaba sığıyor.Yüreğim kocaman ama bedenim küçük.O yüzden 36 da
diyebiliniyor Small’da.Bir çizgi film kahramanı olsaydım pembe panter olurdum.
Hayat felsefem: öpmez koklarsan o seni bir ömür ağlatır.o yüzden öpeceksin
başka yolu yok’tur.
Çikolatalı pastayı oldum olası severim.Meyveli olacaksa da çilekli
olacak.Bonibonların sadece kırmızısını yemek gibi bir şey bu biraz.Fiyonk
makarnadan nefret ederim.Haşlanmış yumurtayı asla ağzıma sokmam.Sevdiğimi
boynundan öperim koklayarak.Alnımdan, omzundan ve boynumdan öpülmesine
bayılıyorum.En büyük korkum, unutulmak.En nefret ettiğim şey, heves
kırıklığıdır.Dayanamadığım cevap alamamak.Ciddiye alındığımda ısrar etmem.
En sevdiğim dondurma çikolatalı.Beni Cezayir sokağında şarap yudumlarken,
Kadıköy Vazgal’da şeftali-damla sakızlı nargile içerken, param yoksa tek
büfe’de karnımı doyururken görebilirsin.
Çayımı çift şekerli içer, geceleri cinayet romanı okur ve üç yastıkla
yatarım.Günahım kadar sevmediğim Pazar günlerinde ilk yaptığım iş hışır hışır
gazete okumaktır.Herşeyi okur, görür, bilir ama asla konuşmam.Bazıları gibi
Sukunetim deliliğimden de gelir..
Şekere çay döken, prensten kurbağa çıkarabilen, ezan sesinde bile telefonu
çalsa açıp karşısındakini dinlemeyi uykuya tercih eden bir kadınım.Az karar
akıllıyım.Nerede kalacağını bilmediği yolculukları olan cesur, sevdiği zaman
asla vazgeçmeyen, aşkın içine batmaktan korkmayan delinin
tekiyim.Sevmediklerini hiç sevmeyen, sevdiklerini çok seven, ben hayatı net
yaşamayı sevenlerdenim..
Kaldırımdaki çizgilere basmamaya çalışanlardan, her cam buğusuna
ismini yazanlardan.Kocaman bir salata yiyen standart kızlardansa gece yarısı
künefe yiyenlerden.Sözünü sakınmayan eylemcilerden aynı zamanda.Yarım
bırakacağım işe asla başlamam mesela.Kavgadan zerre korkmam.Derdimi ve aklımdan
geçeni yakınlarımla paylaşamam.
En sevdiğim renk mor.Topuklu ayakkabı giyiyorsam bendeki hava Adriana
Lima’da olmuyodur.Sen de bir Kıvanç Tatlıtuğ değilsin.Naparsın Allah hepimizi
eşit şartlarda yaratmıyor. Yaşadığım hiçbir şeyi unutmam ama hatırlamak
istediklerimi hatırlıyorum.Bazen dünyanın en romantik insanı olabiliyorken
bazen bir erkekten çok daha düz mantık kurabiliyorum.Sanırım herkesi kendim gibi
sanmam bundan.
Dekolteyi severim.Girdiğim mekanda herkesin bana dönüp bakmasını.Ailem ve
dostlarımın beni kötü bir şey olduğunda arayacağını bildiğim için aramam.Sadece
özlediğimde.. O yüzden sandığının aksine telefonu hiç kullanmam. Dünyanın
her yerinde yaşayabilirim, denizden babam çıksa yerim ve gerçekten iyi bir pul
koleksiyonum var.Hiç kimseye göstermedim ama ister’sen sana gösterebilirim..
Rakı içiyorum ben
susuz.Klarnet dinliyorum.Çilek reçeli severim ben.Balığımın üzerine zeytinyağı dökmeyi.Aşk benim için çok lezzetli bir
şey.Çift cam kenarındayımdır otobüs yolculuklarının.Bir erkeğin ilk
ayakkabısına bakıyorum. Beyoğlu kalabalığı değil, Kadıköy sakinliğiyimdir
ben.Benim sevgim, güvenim, inancım hiç yer değiştirmez.Ben bunlarla
çoğalıyorum.