30.12.2007

burcyni..üç yaşında..


".....bazen dilimizin ucuna değin gelir çıkmaz sözcükler.Biriktirmeye çalışırız çocukça.Biliriz çünkü bir daha kurulamayacaktır o cümleler.Aralarına bolca ünlem işaretleri :) serpiştirmeye çalışırız hayatlarımızın içerisine.Bilmeyiz ki yazın ansızın yağmura yakalanma ihtimali gibi olasılık dışıdır(mı dır?) o mucizeyi bulmak ve yaşamak...."



üç yıl önce o mucizeyle karşılaştığında masallar okuyarak büyüttüğü ruhunda küçük aşklar biriktiren bu kız değişmeyen inadınla, klarnet sesiyle sokakta şarkı söyleyip ekmek attığı martılarınla, son bir tutamcık kalan güveniyle, sayısını hatırlayamadığı kadar hayal kırıklıklarınla, kurduğu iki kişilik cümlelerde tek özne olduğunun hatırlatılmasıyla, etkisi yirmi dört saat bile sürmeyen kararlarınla, çayın içinde eriyen şeker gibi tüketilmeye zorlandığı anlarla, şehrinde çıplak ayaklarını suya değdirirken salıncağa binmek istiyorum diye tutturmalarıyla, bonibonunu yerken her istasyonda birini bekleyen bir tip oluşuyla,”güçsüz ama dayanıklı.sabırsız ama umutlu.aşık ama pişman.deli ama sevimli.cesur ama kırılgan.zeki ama saf.sabırlı ama donuk.düşünceli ama isteksiz.konuşkan ama dilsiz.dikkatli ama dağınık.tanıdık ama yabancı.alakalı ama ilgisiz.komik ama kederli.sorumlu ama dengesiz biri gibi yaşamasıyla, içinde bir kepçe dolusu romantizm kokusu sinmiş bir çuval sadakat ve yığınla şeytan tüyünü taşımasıyla, kalbi sabit kafası karışıkken lafını hiç sakınmayıp bir kez sevdiyse hiç vazgeçmeyen tarafınla ve


hayatının ürkek kanatları altında


burcyni..üç yaşında..

27.12.2007

sessizliğin gözü kör olsun


Siyah bulutların dağılmaya başlamasıyla ortaya çıkan griliğin döktüğüm gözyaşlarınla aynı tonu tutturması tuhaf.Saç boyasam bu kadar olmaz.Umutsuzluğumun bile komik olduğunu farkettiğime göre iyileşme belirtileri gösteriyorum.Eğer bir yola tek başına devam etmek zorundaysam arkama dönüp bakmamam gerektiğini kolumdan tutup yanımda yürümeyi akıl etmeyen kişilerden öğrendim.Mor bir bonibon olsaydı bu ben olurdum.Egzantirik bir hadise.Gofret gibi çıtır çıtırım ama ısırınca ben de ses çıkarıyorum.
Naftalinlediğim ahımın kurcalanmadığı bir dünyada hafızasını bir balıkla değiştirmek isteyen biriyim.Şehrimde ayaklarım yorgunluktan patlayıncaya kadar dolaşıp vapurda sahlep içmek en büyük düşüm.Bir gecede sayısını hatırlayamadığım kadar midye dolma yiyerek yaşamıma son veremeyecek derecede beceriksiz oluşuma belki de gördüğüm dilencilere para vermem neden olabilir.Kırıklığı büyük olmasın artık diye hayallerimi küçülttüm sonra.
Hayatımın kontrolünü arayıp da bulamadığım günlerin bitişiyle son kullanma tarihi geçmiş ilişkilerimi çöpe atmanın huzurlarındayım.Birden boyu uzayan çocuklar gibi ömrümden bir kaç yıl artmışcasına yolda yürürken içime göz kırpıp olucak diyorum.Dev bir oyuncak sıpam olmasını o kadar isterim ki ona sarılarak uyuyayım bir insana sarılacağıma.Ayaklarımdan kıvılcım çıkartabilecek kadar sert fekat güçlü basmaktayım yere.Usulca geri çekilip güneşe yakın duruyorum ki içim ısınsın.
İstanbul;denizinin tuzuyla yıka her yanımdaki bıçak izlerini.Kapanana kadar sokul bana.
Kollarımı koskocaman açarak geldim riyasız küçük bir çocuk gibi.Ensemden tutup yakala.

23.12.2007

"kurabiyesiz fındık"


Kelebek kadar kısa olacak ömrümün ilk çeyreğinde yalnızlığımla baş başayız.Çay sever kendisi.Süslü olmayan ayrık cümlelerinin birleştirilmesinden hoşlanmıyor üstelik.Hangi iklim onu üşütüyor onun bilincinde.Güçsüzlüğünü benim üzerimden örtmeye çabalayanlar gibi değil o benim gibi birini özlediğini söylemekten korkuyor belki.Bunu kendine itiraf etmekten sadece.

Her sabah yeni bir hisle uyanıyorum.Hislerimin bir ikincisi olmuyor.Elimden kayıp gidebileceğini bildiğimden hayatımdaki herkese sımsıkı sarılmıyorum artık.Arandığım ölçüde arıyorum yokluğunuzu.Boğulucağımı bilsem de derin sulara dalıyorum esintinin paramparça edeceğini bilsem de kapıyı sonuna kadar aralamayı.Önümdeki duvarlara sürtünerek törpülenmekten korkmuyorum kaybedecek hiçbir şeyim yokken

Sadece yaşıyorum ve aklımdan her şeyi geçiriyorken

Diyebiliyorum

Ya şimdi tut elimden
Ya da bir daha söz etme özlemekten

20.12.2007

Kıran Kırana


”Sen ki mum gibi
İçine içine erirsin”
Dayanmanın insana hatırlattığı tükenişin demini almasını bekliyordum.Koyu bir acıyı duygusuzlaşmaya tercih ederim.Ve doğru bildiğim her şeyin yer değiştirdiğini anladığım şu günlerde sokakta yürümeyi beceremeyen biri haline gelişime üzülüyordum.Evet,ben de üzülüyorum kendime sizin gibi.Nereye kadar dayanacağıma dair merakınızı anlıyorum.Bekliyorum suskunluğumu içicem birazdan.Demini alırken acım hala kurutulmamış saçlarım.Sen gazeteleri oku.Ben hala çok şaşkınım.

Önümde upuzun bir kış olduğunu geçen sene sonunda içinde bulunduğum durumun aynısını yaşadığımı bu sefer belki daha katmerlisini hatırlıyorum.Bencil olamayan yanım,nefret ettiğim iyi niyetim,kaybedemediğim için kızdığım insanlığımdan bazen utanıyorum.İçimdeki isyan dört bir yanımdan geçiyor ama o kadar tuhaf ki zamanım bile.Nefes aldığımı unutuyorum ve öyle çok hem de fazlaca özlüyorum ki.Telefona elim gitse bile aramamam için yılgınlığım beni bilerek kasten oyalıyor.Kalbime saplanan ağrılarım ve diş etlerim yüzümden ağzımdan gelen kanla iyiyiz biz.Geçicek diyorsunuz bunu ben de biliyorum.

Her şeyle yüzleşmekten korkmayıp önüme dimdik çıkan insanları seviyordum.Ne istediğini bilerek savaşmış insanların umudunun peşinde koşacak kadar cesur olanlarını.Yorgunluğum belki de üşürken battaniyeyi içime örtmekte geç kalmandandır.Hayatta en çok kimi arıyorsan içinde buluyorsun demeleri de doğru.Oysa düşlerim başkaydı şarkısı da.Sulamayı unuttukları sevgimin çürümesi de.Koklayanlar oldu.Uzaktan bakıp dokunmaya cesaret edemedikleri çiçeğin fazlaca yağmur altında kalmasıyla birlikte kimse evine almayı akıl etmedi beni.Korunacak bir sığınak aramıyorum ben fırtınalara alışığım.Üşüyor rüzgar gülü.Çiçek kök salamadığı gibi korunmasız bir şekilde soldu

Korkma

“Yaşayacağız boynumuzun borcu
Unutma bahardır kışın sonu”

17.12.2007

Uzak


İçimde doğmayı bekleyen bir büyük kızgınlığın dışarıya çıkmasıyla dilimdeki kilidin kırılma anına denk gelir derin uykudan uyanışım.Dinlenmeyi bekleyen cümlelerim var hayatımda yıkanmış sandığım ruh kirlileri.Düştüğümde kaldırmalarını beklediğim halde bana atılan tekmelerin iziyle yaşayan bir bedenim. Kurumayan saçlarımı tarayamayacak kadar kırık kolum kanadım.Ve ruhum sakat.Yardım etme bana.Düştüysem kalkabilirim.Sakın dokunma.
Geceleri yatağa yattığımda en son huzurla uyuduğum bir zamanı hatırlayamıyorum.Saçlarımı okşa anne.Koynunda yatır beni.Senin kokunla huzur bulmak istiyorum.Sessizliğimi bile bana bırakmıyorlar.Kızgın sular döküyorlar üstüme.Nefes alsam bir an bir daha gözümü açamayacak kadar takatsiz hissediyorum kendimi.İçim sızlıyor pencere açık kalmış gibi.Aklımı yitirirsem beni sen hatırla yeter.Bir şeyim yok, sadece hafızamı yitiriyorum galiba.
Bataklığımda kurutulmamış yarım kalan sevinçlerimden kırpıntılar bile yok kuşlara atabileceğim.Beni kendinden sakın.Sırtımda taşıdığım yükün üstünde bir tuğla da sen bırakma artık yeter.Çok zayıfladım sen görmeyeli.Ayaklarım taşımıyor vücudumun hafifliğinden bulutların üstündeyim sanki.Saçlarını taradım annemin.Çoraplarını geçirdim ayağına.Karşılıklı ağlamıştık sen beni dinlemiştin ben orda değildim aslında.Annem..buz gibi havada yüzümden çıkan ateşimi ölçmek için alnımdan öpsene.Görüyorsun tükendiğimi.Telefonlarım kapalı günlerdir.Her çalışında yüreğim ağzımda yaşamaktansa böylesi daha iyi.Çokca ihtiyacım var sarılmana.
Kelimelerimin her biri kendi yolunu çizecek kadar dağınıkken kimse içimden geçenleri bilemez.Söyleyeyim birilerine kimseye acımı yaşatmayı düşünebilecek kadar bencil biri olamadığımdan ölmedim daha.İnsanlar hatalarını anlayıp kendilerini affettirmeye çalışacaklarına zamanı ileriye sarmakla kolay olanı seçiyorlar.Yaşadıklarını unutmayı.Oysa ben bilirdim içimdeki bıçak izlerinin kapanmayacağını.
Gözyaşlarımı görüp de üzülme ananem.Dünya bu kadar kötü değildi değil mi ben bu kadar çaresiz.Avucumda yanaklarını okşadığım son günün sıcaklığı.Yıkanırken ki mis gibi kokuşun.Seni son kez beyazlar için öpüşüm.Yoruldum galiba.Annanem..özledim çok..hem ben bursa’dan bayramda senin için gelicektim.geç kaldım kusuruma bakma.Çocukluğumdaki gibi sırtına saklansam..Duramıyorum ayakta..Beni de yanına alsana..

10.12.2007

Çok ters Hiç düz


Çok sevdiğin birini kırmamak için susmayı tercih ettiğin zamanların olur ki bir kelime bin duvar yıkacak güçtedir.Örgü zamanım yaklaşıyor.Hazır elimde çok ters hiç düz varken başlayayım.Bin çorap örmüşler hepsi başımda.Kırmızı olsun istersen vereyim düzden örülmüş bir kazak ben de kaldıysa sana.
Hepsi geçicek denilen sorunlarımla içimde ömür boyu kalıcaklara vereceğim hesapları denkleştirememenin huzursuzluğuyla sabah ezanını dinliyorum.Aynadaki görüntümü sevemediğimden başkalarının da benden kaçmasını sağlıyorum.Çoğu zaman haksız yere kırdığım insanların varlığını inkar edemem.İyi değilim bu sefer ama.Görmüyor musun_? Adeta adımlarımı çarpraz atmaya çabalıyorum.
Örgüye başlamam hala herkesi korkutuyor.Bunun karşılığı inziva çünkü.Ve ben hecelerimi bile kendim için oluşturuyorum kırık tarafları olsa da.Yapıştırsam da umutsuzluğum çatlak yerinden sızıyor.Bazı geceler vardır sabahı gelmek bilmeyen.Düğmesine bastığım halde ışık nedense açılmıyor.
Elimi bırakma.Korkma bir şey olmayacak bana.Çok uğultulu sadece bu tepe.Üşüyorum yalnızken.Bilirsin vazgeçmem ben birinin gerçekten yanımda olduğunu anlayınca.İhtiyacım var bazen.Her şeye rağmen yapabilecek güçteysen dokunabilirsin ruhuma.

9.12.2007

Her şey öyle şeffaf ki bakmaya korkuyorum


Camdan birer kalbimiz olsaydı kırmamak için uğraşırdık ya incinmiş duygularımızı bile bile sarmamak da bu inadımız niye anlamıyorum.Bir güvercin kanadı verdiler ellerime.Can çekiştiği halde gökyüzüne bırakamıyorum avuçlarımda sıkışmış gibi.Güneşi görüyor ama karanlıkta üşüyorum.
Bir otobüs yolculuğuydu bu şarkıdaki ilk derin gözyaşımı saklamaya çalıştığım.O kadar netti ki yansımam bile.Kendime dokunamadım.Benim yapıştırmalarını beklediğim her yanı yamalı bir uçurtmam vardı,kırdılar.Sustum.Bakma yüzüme.Kırık kanatlarımı dahi uçuramadım.
Ayağıma dolanan iplerin ucunu kaçırdığım zamanların çocuğu değilim.İnsan bir kere acıyla tanışınca daha baştan anlıyor gelişini.Ağlayamayacak kadar yorgunum.Düşsem bile kalktığımı fark edemeyecek kadar yıpranık.Soğuk bir kış günü yoldan geçen hiç kimseden utanmamacasına bir banka oturup ağlasam.Omuzumda bana ait gerçek bir elin sıcaklığı.Kendi başıma yetmeyi öğrensem de bazen ama bazen güçlü duramıyorum.Oysa ben özümde varolmayan hiçbir zayıflığı yakıştıramıyorum kendime .Annemin kızıyım.Ağlamayıp dimdik durmayı da başarabiliyorum.
Çok yorgunum.
Öyle şeffaf ki her şey..Bakmaya korkuyorum

6.12.2007

Üşüyorum üstümü örtsene annane..


Kalıcı ayrılığa çeyrek kala elimden tutan hayatı bıraktığımı sandım.Yorgun düşsem bile güçlü olduğumu biliyorum artık.Uykusuz gecelere sıkıştırılmış kalp çarpıntılarım ve kimseye söylemeye cesaret edemediğim korkularım var.Sabaha dek yatağımda düşündüğüm sorunlardan yıpranmadım da değmeyecek döktüğüm gözyaşlarına acıyorum.Hastanede yoğun bakım kapısının önündeyken umudumuzu kestiğimiz o en çaresiz anda annemin beni öyle görüşü geliyor aklıma.Hafızama kazındı.Gözyaşım iner gözlerimden yere.Annem bana anlat der niye kızgınsın.Yoruldum anne.Sarıl bana diyemem.İçimde bir fırtına ki.Üstüme üstüme gelen dalgalar var.Hani boğulsam o an huzur içinde ölemeyecekmişim korkusu gibi tuhaf.O yağmur yağar içime.Damlalar ben o haldeyken yanımda olmayıp annemin beni o halde görmesini sağlayan birileri için değil bu zamana kadar hak etmediğim halde gördüğüm nankörlüklere.Ağladım ama.Bir ikincisi olmaz.O sadece bir kere!

Belki bitemeyecek bir okul.Yarım bırakılmak zorunda kalınan işler.Kollarımı yukarıya kadar kaldıramayacak kadar taşıdığım sorumluluklarımla beraber büyüyorum.Yalnız değilim epey kalabalığız bu sefer.Dertlerimle ben yer kaplıyoruz.Ben aslında kendi sandığımın da aksine bu kadar metanetli,sabırlı ve mantıklı olduğumu bilmiyordum.Bazen arkanı dönmek gerekir.Bazen zamanını hiç yaşamamış saymayı istersin.Bazen de elindeki her şeyin değerini daha çok bilirsin.Sevdiklerim ve ben hep beraber yürüyoruz aynı yolun farklı sokaklarında.Bana hiçbir şey olmaz.İsyankarda değilim ve yaşadığım her anın farkında.

Ellerim soğuk.Ve hala bana verilen ilacı yutarken zorlanıyorum beş yaşımdaki gibi.Çok sevdiğim biri yıkasın mı yüzümü.Gamzemin sol yanağımda olduğunu bilen tanıdık biri.Sanki rüyadan uyanıcakmışım gibi boynumun sağ köşesinden öpsün.Annem ayaklarıma ruh çorabı geçirdiğinde uyanmıştım bir vakitler.Yine öyle olsun.Anneannem boşta kalan koltuğunda seni görmeyi özledim.Uyanır mısın_? Merak etme buradayım.Evimize beraber gitmek için seni bekliyorum.

...

Umudumu hiç kaybetmedim

..

Seni öyle coookh seviyorum

.

20.11.2007

ben ve sen


Adımlarımla yarışırcasına koşarak tükettiğim kaldırım taşları gibi huzurluyum.Uykusuz ve yorgun geçirdiğim gecelerde biriktirdiğim özlemlerim de var.

Rüyalarım olsun mu senin _?
Sarılarak uyuduğum yorganım sen ol isterim,başına koyduğum yastık senin dizlerin.

Hayata kocaman kocaman açıyorum gözlerimi.Heybem epey dolu.
İçimdeki sen gibi.

7.11.2007

bursa'da bir gün

"Hava soğuk.Yalnızlığımın sayısını hatırlayamadığım eskimiş bir günü"

Telefondaki tuşlara basmaya çabalarken vazgeçtiğim bir yanımla beraber yürüyoruz.Tuhaf kalabalıklar var ve içinde sadece seni anımsatan sesler.Büyüyoruz.Dilime bağlanmış sözcükler açılırken ben çözülüyorum.Buraya ait olmadığımı kabullendiğim bir benlikle seni bekliyoruz ikimiz.Ve gittikçe iklimlere benziyoruz.

4.11.2007

istanbul..hoşça kal..

İstanbul'un sokakları nem kokardı.ben küçüktüm.En çok hala kalabalık cuma ertesilerinde güneşli yüzünü gösterirken cam kenarından hınzırca bakmayı seviyorum.Gel git zaman içinde ruhuma yerleşmişken durulmayı öğreniyorum.Bu sefer beni çok özle olur mu_? Bir daha gelişimde seni mutlu görmek istiyorum.

Kıskandım evet.Bir içsel hesaplaşma belki.Kendi şehrimde güzel bir çiftin el ele gezmesinden hoşlanmıyorum.Yok aslında o kadar da değil.Belki ben kendi hayalimin bir başkasında gerçekleştiğini görmekten korkuyorum.Bisiklete bindiler belki.Pamuk şekeri ağzının kenarına bulaştığında çocuk temizledi bilmiyorum.Ama o hayal aslında benle bir başkasına aitti.Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı der gibi oldu.Azcık saçmaladım belki seni özlediğimden.Uçsa da geri dönüp geleceğini bildiğim yüreğime kocaman bir özlem kondu.


Simidini gevreklettiğim vapurda salınan bir suret olmaya uzun bir süre kala diyardan gidiyorum..Babam biliyorum ilgilenemedim seninle ama kızma bana.seni çok seviyorum..

2.11.2007

Vücudum kahkaha atarken kıvrılıyor o sokakta

Bir romantik komedi filminin baş kahramanı edasında bakışlar fırlatarak yürüdünüz mü hiç_? Belki hayatı eğlenceli kılmak dedikleri böyle bir şey.Kendimi siyah beyaz resimlerde daha çok beğendiğime inandırarak davranmam gibi komik.Bu kadar renksizliği insana kim yakıştırabilir_? Gülümsedin.Ben de.Çünkü tuhaflık sadece bana özgü değil.Öyle birisin sen de.

Sarı bir tişörtün üstünden yerlere değin uzanan bir siyah çantayla yürüyüp elimde sıcak kahvemle sokak arasında gülüyorum.Boynumda makinem.Saçlarım toplu.Üst kısmında daha kalın olsaymış daha güzel olacakmış hissi uyandıran bir ebruli bant.Sakinim.Tozlu olsa da sokaklar öksürmek istemiyorum.Ne o öle içi geçkin kadınlar gibi.Ben kendime hastalıkları bile yakıştıramıyorum.Çünkü mutluyum ben.Cümlelerimle aram iyi.Hayatımı sıkmıyorum;biliyorum o nasılsa benim.Canı çikolata istediğinde gidip almaya üşenen insanlar gibi de değilim.Artık anımın değerini biliyorum.Vücudum kahkaha atarken kıvrılıyor o sokakta.Aynada kendime bakarken gördüğüm beyaz küpeli o kızın gamzelerini seviyorum.
Birbirinden bağımsız kelimeleri birleştiren bir ataç gibiyim.Ne uzuyorum ne kısalıyorum.Sevdiklerim kendi özümü hatırlattığında bambaşkalaşıyor;gözleri gülen biri oluyorum.Yaşasın.Aferim bana.Sen de farkettin mi bilmem ama ben büyüdükçe ruhumu güzelleştiriyorum.

29.10.2007

hava yağmurluydu..hayalim ıslak kaldı ama içimde kurudu..

siyah ve bordo oje aldım.mosquıtoya gittim.keşke sen de olsaydın.burda olmaktan iyidir diyen sesini duyar gibiyim."hakkım yok seni sevmeye.karşıma çıktın ne diye" diyen kulağımda başka bir ses.gene geç kaldım.hava yağmura çalıyordu.istanbul'u bilirsin.puslu bıraz.ve parasızken alabileceklerimin hayalini kurmayı sevdiğimi farkettim.yol boyunca bir yerlere yetişmeye çabalamıycak olsam bile kendi adımlarımı aşarcasına yürümeyi seviyorum.nefesim kesilse de.büyümek mi.komik.artık korkmuyorum.

ağız dolusu gülmek lazım.tipitip sakız aradım geçenlerde ama bulamadım.bir sabah pastanede bulup 4 saatlik bir tren yolculuğuyla geldiğimde şaşırmıştın.halbuki adımlarımı sayarım ben.bazen çapraz atıyorum kırıtmayı bilmesem de.demlenmiş bir çay kokusuyla uyanıp kahvaltın hazır diyen bir ses duymayalı epey olmuş.habersizce çekilen fotoğraflarım olsaydı ve ansızın bi albümle bana ulaştırsalardı güzel olurdu.ama hayaldi.oyuncaklar gibi oynamak istediğimizde kurduğumuz gibi yıkıldığında da kaldırmasını bilmek gerekti.yapabildim mi ben.hayır.çocukken bile oyuncaklarımı serbest bırakamazdım ki.

dişlerimi sıkarak uyuduğum gecelerde devamını görmeyi isteyeceğim rüyaların kahramanı olsaydım belki daha mutlu olurdum.bir hikayenin virgülü olmak gerek noktası değil.çünkü benim söyleyeceğim sözler tükense de duramaz ki düşüncelerim.sesini duymadan geçerse günüm.bonibon çarpsın ki ölürüm.gülme.sadece utangaçlıktan kızardı yüzüm.

aldığım deniz kokusuna teslimim.özlemişsin belli gülümseyişinden anneannem benim.

27.10.2007

cümlelerim dağınık anne

elime kalem aldığımda tuhaf bi huzursuzluk halidir yazacağımı bilsem de kelimelerin eteğimde toplanmasına dayanamam.sanırım bi çeşit takılıp düşme korkusu.ben şehirler arası gezerken bile bu kadar ürkmem ta ki zihnimin arasında dolaşırken ki korktuğum kadar.sorumluluk garip bir duygu.isteksizce yediğini bildiğin ama bi yandan da tadı hoşuna giden bir şey gibi.cümlelerim dağınık anne.kusura bakhma.toplayamadım nasılsa dağılmayacak mı bir daha.

şehrimde akustik şarkı dinlerken ki aldığım keyifle bir fotoğraf karesinin içinde kendine gülümsediğini farkeden bir yüz olmak.ha hay diyesim geliyor bazen.kendime öyle çok gülüyorum ki ağlamak hissi verdiğimi bile bile.saçmaladığımı biliyorum.dokundukça yaralarımı kanatıyor içimi susturamıyorum.özünde keyifli biriyim bertaraf ettiğimde ruhumun sıkıntılarını.tanıyorum kendimi.sütsüz bir çikolata gibiyim acımsı tadıma rağmen insanın ağzında güzel bir tad bıraktığıma inanıyorum.

kelimeler oyuncaklarım.kırmamak adına çabalasam da olmuyor bazen.sakın küsmeyin bana.sizler olmadan ben bir hiçim.

20.10.2007

sarmaya korkhma

renkleri olmayan bi resim gibiydi yaşadığım sensizlikteki boşluğumun tarifi.atlı karıncaya binmiş bi çocuktum yanında.öle içten bi gülüş.öle datlı bi bakış.dokunulmaya kıyılamayacak kadar tertemiz bi askh.bi öpücüğün karşısında geçmiş-gelecek zamanımın tümünü;duygularımın en katıksız halini sana verirdim ki sarmaya korkma.pembe değil gökyüzü;masal die bir şey yok belki ama.iki kişilik soluk almak gibi farklı yerlerin bambaşka sokaklarında aynı adımları atmak anımsatır seni her anımda.

gün'aydın..güneş pencerene vuruyor belki.içinden şarkı söleyebilecek kadar güçlü olmak gelmiyor bu gün.kolunu yastığına attığında saçlarım takılmıyor.aldığın nefeste kokumu duymuyorsun.arkanı döndüğünde ne kadar kızgın olursa olsun ya da mutlu "gel buraya" die sarılacak bi kol uzanmıyor.odanda bi eksik war.iğnenin içinden geçen iplik misali geçmeliyim aklından o an.

bilmediğim bi kent sadece bana seni anımsatıyorsa ve bi sabah ansızın gelip o terminal kalabalığında heyecandan elleri titreyen kız ben olmuşsam o anda ayağımı yere attığımda sen ol karşımda.yüzümün soğuktan kırmızı olmadığını yanağıma elini koyduğunda anla.en sert rüzgar durur;içimde kıvılcımların uçuşur ve sevdiğim o cuma ertesi lerinde eleleyken bi kentin kadını nası olunur.

rüyalarına beni al.attığın adım olayım.suratının asıklığında beni susturup "tribini yerim" die kesip atan sesin.susamış ve su bulamamış gibi bana gelsen.sesini duydukça;özlemin katlandıkça;döktüğüm her gözyaşında daha çok seviyorum ya seni.

bi kocaman öpsen kalbimi derinden..iyileşip yanından ayrılmasam ben..

12.10.2007

bana bi bardak al

bana bi bardak al.bu ewde dursun.geldiğimde sadece benim dudak izim olan.geçen sefer ki banyoya bıraktığım diş fırçasını atma bu kez.alışmaya çalışıyorum bu eve.kokum kalmasa bile tenindeki gibi;izlerimi bırakıyorum anla.
bi yere ait olmak,senin olduğumu hissetmek böle bi şey aslında.

8.10.2007

tensel dokunuş

hayallerimi tutuşturduğum atacın ucunu bıraktığım yerden saldım.semaya savurdum da yine dönüp dolaşıp aynı yere çıktım.bazı masallar vardır hep olacak sanırsın.saat aynı anı gösterir ama aynı anda aynı vakitte yanyana olamazsın.hani biri daha cokh sewer her zaman derler ya bu iki kişilik aşkın bi kişilik tensel buluşmasında o kontenjanı sen doldurursun sanarsam
ben yanılır mıyım:)

7.10.2007

kırmızı oje

gökgürültüsü..korkuom..
sensizim..
çoraplarımı giydir bana..seni sewiooom

6.10.2007

sewiosun sewiosun sewiosun işte:)

-birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan AŞIKSIN-
sensizliğin hücrelerime dağılmasına izin vermiyorum kan kaybetmesin die aşk.pamuklara sardığım vakitlerde we senin öpüşüne kendimi teslim ettiğimdeki gibiyim seni düşününce.iliklerime kadar titrerken;başka türlüsünü düşünemiyorum seni böle çok sewince.eşek kafalı biri olarak seninim kabul etmesen de.kırılan parçaları yapıştırır pamuklara sararım.seni kaat helwadan da;şehrimin ışıldamayan yıldızlarından da;herkeslerden çok sewdiğimi görürsün ben yanına gelince.
inat değilim.kalbim senin.tatlı kıskançlıklarınla sen de benim.sewiosun sewiosun sewiosun işte sen de bilirim:)

1.10.2007

yanıma gel aman aman :)



yüz çizgilerimin arasında kendi suretini göreceğini sanırken savrulup düştün içime sen.baktım.görmedin.saçların caddede rüzgara karşı salınırken.gece öle bi gel;senden vazgeçmek mümkün olmasın.batır iğneni.kanatsan bile içimde sen olmalısın.yapamadım.gittikçe yollarım sana çıkmaz bilirim sanardım ama ben martılarla beraber sarhoşluğumu sende tattım.
Gitme.kendimi sen de kaybetsem bile benden vazgeçme.

27.09.2007

döktüğüm kirpiklerde senin


-uçmaktan korksan bile o uçağı indirebilecek gücün varsa o zaman güçlüsündür-

cesaretin kırıldığı halde yapıştırılan bi şey olduğunu anlamam epey küçük olduğum zamanlar rastlar.bu fikri kendime alıştırdığımda da yüreğimden geçen hiçbir sözü esirgemedim.bazen öle kızıyorum ki yanaklarım al al oluo belli etmiorum sanıorum.sanırım beni komik bulmaları da şekerimsi inkarlarımdan.pardon ona inat diolar.ve ben hiç büyümemeyi bu yüzden çikolata kadar seviyorum.ona dayanamıyorum sevdiğim insanın bana pamuk şekerimdemesine de.büyümüyorum la la la.itirazı olan wersin bebeklerimi alsın misketlerini.balale.konuyu dağıtıyorum mikrodalga gibiyim insanın içini ısıtıyorum ama soğuk da yenebiliyorum galiba.lezzetimi sormak lazım bilemiyorum.
salıncakta sallanırken bi şarkıda geçen yes I would kısmını bağırırarak sölemek istiyorum..saçlarımı tara.bi öpücük kondur..ben ağlasam bile yüzüme bakma döktüğüm bu kirpikler de senin biliosun ama.sen yine “pamuk şekerim” de bana..

25.09.2007

üşüooo..-keşke-

-ayaklarıma geçireceğin çoraplarınla.uyuyakalsaydım kollarında-

Dudağımın sağ alt köşesindeki çatlak ve sol yanağımdaki o çukurla özledik seni.Ve ben hala çilek kokuyorum.Sanırım korktuğum anlarda olduğum gibi özlediğimde de en çok sana sarılmak istiyorum.


-dokunamıo;özlüyo ve hala gökgürültüsünden korktuğu gibi karanlık gecelerde çok üşüyo-

21.09.2007

sadece benim

yol boyu ağladım.düşüncek epey vakit buldum.hep bir şans daha istedim.yaralarımdan akan kanlara baktım.patlayan ruh dikişlerime.ardımdaki yıkıntıya.soldum.solgundu zaten yüzüm.yine kilo vermişim.üşüdüm.yağmurlu bu gün hava.seni özledim.hayatımda yarım ne varsa sığdıramadım elimdeki bavula.yine de gittim.ve çocukluğumdaki gibi ardımda sevdiklerimi bıraktığım yolculukları hiç sevemedim.

gözlerimden yere düşen damlaları alma.onlar benim.sen dokunma.ben böle iyiyim.


-bi şans daha verseler yine seni severdim-

20.09.2007

hoşça kal


Çok üzgünüm.çilek kokuyorum.hediyemi beğendim.çok özledim.gitmek istemiyorum.güçlüyüm korkmuyorum.şehrimin kokusu seviyorum.beyaz bana yakışıo.geçmişimin sıyrıklarını yamıyorum.ağladım az.fazla ürktüm.başka bir şehrin bulutu olsaydım.benim için yapılmış olan börek gibi sarmalanmalıydım.tutma kendini.ısıtmak lazım bu bedeni.üşüyorum.hıh.sebze istemiyorum anne eli değmiş çay yeter.gözlerimden akan bu damlalar niye.çikolatalı kaşığın dudaklarımda erimesini istiyorum.böle güzel kokunca ısırılma etkisi yaratan meyve gibiyim.banane.boğazımdaki düğüm gibi tane taneyim.köpük köpük içimde denizim.

şehrim sizin olsun.cebime bolca hüzün koyup gidiyorum.ağlamayı hiç sevmiyorum ama kafam karıştı benim anneee..napsam bilemiyorum…

19.09.2007

gerçek özne | iki kişilik aşk


Bazı cümleler vardır üstüne yapışmasını istediğin.bilemezsin kimin cümlesinin gerçek öznesi olduğunu.sevinme.fazla gülme haline.zaman gelir sen de durulursun..

Limon yemişcesine buruş buruş içim..bi sen bakıorsun çıkarıp arada bir.görmüorsun ne çok sevildiğini.korkma.fazla düşünme.zaman gelir sen de aramadığını bulursun..

Aynı şehrin insanı olmakta değil marifet aynı yürekte buluşması zor.şehrinin tozlu sokaklarında uzakta bi kadının aklında olabileceğini düşün.bakma.fazla geç kalma bana.zaman gelir sen de dersin istemezdim böle olsun..
Akustik bi şarkı ol dilimde.ağzımda bi tad;yüreğimde bi çarpıntı;yanaklarımda bi kırmızı.
dokunma.bırak aşkın içimde iki kişilik bi yer olarak dursun..

16.09.2007

bi minicik masal


Rengarenk bi yaşamın siyah beyaz görüntüsü gibi hissetmeyi sewmiorum tıpkı değer verdiğim insanların bana sırtlarını dönmekteki inatlarını anlayamadığım gibi..bu iki cümle arasındaki uçurumu bildiğim halde ikisini aynı cümlede kullanmaya çabalayışımı..ve anladığım herşeyin bambaşka anlamları anlattığı için anlayamayışımı..
Bu kadar yol gitmiş olduğum halde hiç yürümemiş gibi hissetmeyi sewmiorum tıpkı kahvenin içine süt katılmamış olanı sewemediğim gibi..gördüğüm bi iğne battı içime;canımı yaktı.sinirlendim yokh sadece üzüldüm.onun için -di li geçmiş zamanmışım anladım..ellerimdeki boşlarla "dimdik" gitmem gereken o yolun uzunluğunun farkındayım..
Masalları çok sevmeme rağmen bana hiç yazılmamış gibi hissetmeyi sewmiorum tıpkı pazar günlerini sewemediğim gibi.. yağmurlu olanlarını..bi gece öncesinde gördüğü kabuslardan ve ağrıyan dişi yüzünden sağ yüzünü hissetmemeyi.sona üzülmüorum biliorum nasılsa benim sol yüzümde gamze olduğunu..sen görmedin..ağladım azcık..bilme bu seferlik içimde kavrulduğunu..
pazar günlerinden nefret ederim..şehrim dursun ben yakında gidiyorum..
ve bu gün gülümsemeyi hiç sevmiorum
bana bi masal anlat..minicik olsun..başımı gögsüne dayayıp uyumayı seviorum..

13.09.2007

kahverenginin içinde yeşil..senin içinde ben..


-kelimelerimin birbirine değince çıkardığı sesi seviyorum-
göz bebeklerim büyüyor..
masal yeniden canlanıyor..
yokluğunda kahverengiye yeşil kattım..

yine de sensiz olmuyor..

12.09.2007

eskitilmiş bi yüzün yeni şehri..ya da tam tersi..


"bu zamana dek bencilce düşünmememdendir yüreğimde çıkmamış çok kurşunla yaşamam"


vuruldum;eskimiş bi şehrin kayıp zamanında senin kurşununla..kayboldum;yüreğimdeki basılmaması gereken ekmek kırıntılarında..üşüdüm;ısıtsın beni sesin soluğun.."düş"ündüm;görmekten korktuğun..


unuttum;ben kendimi sen de..sen de unuttum..

10.09.2007

-bu kızın cok yolu var- :)


tutmaya çalıştıkça yuvarlanıorum gibi hissediorum bazen
sen-in olduğumu söle..
suya atılan bi taş gibi dalga dalga büyümeliyim içinde ben
kaymayayım..sevdiğini bilsem bile..dilinden dök içime..

9.09.2007

mor kurdele bağladım yar saçının teline..hisset sakın düşünme


"bi erkeği en çok etkileyen kadın..bi de hayatında acayip bi renk olmak"

..işte bunu sewdim..öyle olduğumu sölemeni çok isterdim..
Titredim ellerinin üşüyen dokunuşlarınla.."düş"tüm bazen..wardım hep içine sarmaladığın;farkedemediğin içine işleyen tüm hesaplaşmalarında.."sewiorum seni" beni kendine çekip soluk soluğa bıraktığında..
düşünme..ruhunu serbest bırak.."hafızana işle suretimi"..ve çıkarıp bak beni özlediğin her anında..

7.09.2007

uff oldu..öp de geçsin :PpP :)

-senin aşkın bana yeter-
Üstüne bi tuğla daha ekle içimde kat kat büyüyen sevgine..Yabancı durma;ellerimi ellerine emanet etsene..
Yanaklarım kırmızı..İçimde bi alev..Yüreğinden düşürme beni;unutma sen bendesin ben de..
Kilit arama;gözlerini kaçırma;mutlu olduğunu anımsa
Beni kendinde bulucaksın;büzüşen dudaklarıma gülümseyerek bakma..
Dokun ama elimdeki şekeri alma:)

4.09.2007

pencere önü çiçeği


"..pencere önü çiçeği ışık görüooo..we o artık kalbinin üşümesine izin vermiooo.."

Gururumu arkama yasladım durmadan ilerliyorum.Yanlış bi kentin kadınıydım bunu sadece ben biliyordum.+ bir lafı sadece bi kere sölemek istiyor;karşımdaki insanın benim için ufacık olsun bi şeyler yapmasını umuyordum.Ben hayallerimin peşinden savruldum ya dur durak bilemiyorum.
Koşmasan bile benimle el adamı;yanımda yürür müsün_?
...
..
.
suskun..arzulu..tutuk..güçlü..kıskanç..kararlı..yorgun..sevgili..we istediğini almaya gidecek kadar istekli biri..

29.08.2007

o anlayamaz


>>ben sewdiğim insanın bardağındaki dudak izi olurum,sabah baktığı güneşin vurduğu pencere önü çiçeği.BEN SEWDİĞİM OLURUM..O BENİ ANLAYAMAZ..görmesem de görmese de tatmadığım duyguların lezzetinde kavrulmayı bilir,karanlığı gözlerim görse de anlatabilirim..

>>öle derin severken boğulmaktan korkmasın içim.öle güçlü olmasam her defasında yeniden sevebilir miydim..korkaklara inat;dimdik..alın açık..yol pusulasız..yenik düşmez sakat ruhum..sen karşımda durma be adam..git başkasının duygularıyla yarış..



..

.

>>jelibon yemeyi özledim..

27.08.2007

yeditepe


bunca fotoğraf arasında kendi suretimi sana emanet bırakmışım..
ey yabancı..soluk bi şehrin silik adamı..
dokunduğunda kırılabilir can! ım ama
yeditepeli bi şehrin kadını olmanın bedeli ağır..
faturasını kestim..kaldı geriye
ben ve paramparça duygularım

22.08.2007

mor feryat


Kanatlarından sürüklercesine çektiğim bu hayat


Zamanın tersine ak

Gözbebeklerin büyüyor bensizliğimde onlara beni anlat

11.08.2007

dağıtarak saçlarını..gel..


İçi boş bir çerçevede tutunmaya çalışan resim gibiyim içinde asılı duramıyorum ben..
Kopuyor sanıyorum bazen tanelerin dağılıyor içimden..yanılıyorum..sen yanımda olmadıkça daha çok özlüyor;iki misli çoğalıyorum..ama nie bu kadar sewiyorum neden..
Geceler bıçak misal kesiyor içimi..

Acıtmamalı canımı..yormamalıyım içimdeki seni..

Sırtım dönük olsun hayata içim değil..

Biz şimdi senle be adam hayatın neresindeyiz ki..

10.08.2007

bi adım sen gel bi adım ben


"benden değerli olmas dı ben senin canın olsaydım"..hayalkırıklıklarımı ucuna bağladığım bi balonla gökyüzüne uçursaydım..sana aitsem;ben sende senle beraber demlenmekteysem..içimdeki hevesi ellerinle kırmamayı öğrensen canım..
ne güzel olurdu..
yapamadın..sayende gözlerimdeki damlalarla bile boğulamadım..

8.08.2007

med-cezir..(med = ben cezir= sen)


Daha önce hiç yazılmamış bi masalın kahramanı olmak vardı ki

Sadece yürüdüğüm için kaçırdığım o otobüste senin olabilme ihtimalini düşünmek zorunda kalmayayım..

Eylül öncesi..saat bulanık pekh göstermio gibi..

Duruldum ama

Susturamıorum içimdekini..

7.08.2007

yalnızca..virgül..


Git sereyim yoluna yeni serüvenleri
Yakalım gitsin bütün nedenleri


İnziva şarkılarını oldum olası sevdim kulağımdan geçen her hüzünlü nağmeyle sert bi bakış atarak yürümeyi..taş gibi olduğunu anladığın bi yürekle yaşlandığımı anladığım dünya zamanıyla huzursuz duygulara teslim oldum..bilemezdim önceleri..dünya ben büyürken nasıl bu kadar kirlenmişti..bilemedim..

Ömrümün son iki yılında artmayan boyuma inat iki kat uzayan kırıklarımla sessizce ilerliyordum..Sesim bazen çıkar bazen ben kendimi bile duyamam biliyordum..hatalarımı çıkart yerine güzel bi iki parça koy..ben artık üşümek istemiyorum..

Gözlerim ıslak;nemli ve bi o kadar parlak..yollarım hep kaygandı dikkat etmek lazım..gerek değil durduk yere gözlerimde boğulmak..kendime rağmen;ruhum her dem..yaralarım sarılır;zaman akışkan olur kendimle yarışır..ne zaman ki ben akıllanırım ne zaman ki dünya durur..

İşte o zaman ben..

Ben..nokta olmayı bilmem..

Ben..

Sadece yalnız bir virgülüm..

31.07.2007

derin sessizlik


Bir insanı diğerlerinden farklı kılan o insanın nefes alışının kendi teninde bıraktığı izdir.O yüzden bi gözlerinin içine bakmaya doyamadığın;bi de teninin kokusunu içine çektiğin insanı unutamazsın.Kendini kandırırsın..Bazen özledim mi aa canım yaparsın ama zaman sana der Bekle bakalım içinde onu saklı bulacak mısın;)

Hüzünlü girişler yapsam da neşeli bi ruha sahibim ben.Kocaman kocaman düşlerim var ya rengarenk;cokhca sevildiğimi düşünüorum sırf bu yüzden.Eylül akşamlarını seviyorum martı seslerini bana anımsatan şarkıları.Yürümeye değil koşmaya bayılıyorum.Diyorum kendime sus artık! çenesi düşesi çenebaz karı.. Akıllanmıorum alışmam lazım sevmesem de olur aptallıklarımı..

Gittikçe açılıp sarımtıraklaşan gözlerimi pekh boyamıorum.Beğenmeyen almasın ben kendimi seviorum diyiveriyorum.bakhma öle..ukalalıktan kaldım aşktan kurulla geçiyorum:) muyum..
Kırıtmıom sadece gülümsüom ne de olsa tek gamzem var benim biliyorsun:)

Yorgun;güzel;taze;şekerli’Yim şu an..

Sarı dan daha sarı;herkesten cokh sevdalıyım ki ben her zaman..

30.07.2007

sen salın gel


Ah bir ataş ver cigaramı yakayım

Sen salın (sallan) gel ben boyuna bakayım


Çift cam kenarı bi yolculukta gece karalığına bulaştırdığım hüznümü bi damla gözyaşıyla yıkadım..yanağımdan süzüldü gördün tutamadım..”kimse almasın seni..yine bana kalasın” derken kulağımdaki ses..düşünmeden yapamadım..geçti..sonasında içimi umutla sarmaladım..

Rüyaları "gerçek"ten çok severim herkes gibi..Pembe yerine siyah bile görsen canını acıtmaz..Uyanacağını bilirsin çünkü..Bir insanın yüz çizgilerine dikkat ettiğim gibi sevdiğim insanı uzun uzun seyrederim..tuhaf bakışlarım war..garip ruh kırıntılarım..buna rağmen kötü niyetli değilim..ben sadece..öle biriyim..

Bronzlaşmış tenimi korumak ve o gördüğüm kız çocuğu gibi çaktırmadan cilve yapmak istiyordum..ben bu cümleyi kurmakla çaktırmadığımı zannediyordum:) Uzakta olmakh belki bi yere ait olmamayı cokh istiyorum şimdi..sıcak bi şeyler içmekh deyimini kullanmakh..her defasında rengarenk giyinmekh..ve bulunduğum yerde bankamatik olsun istiyordum:) ben ki hala büyümeyen değil büyümemeyi tercih eden,kucağında mırıldayan bi çocuğum..

Şimdi..

Bu hatunun tatili bitti..yüzündeki hüzün silindi..kalbi temizlendi..pırıl pırıl dışıyla beraber içi ve hatta pııırrrrrrr..mutlu;sabırlı ve sukunetli..düşünmüo ve o bilio çünkü yaşanan her şey ona baki..:)

16.07.2007

hoş ge|dim şehrimin kollarına..he la huya..


"Biz dünyayı çok sevdik ölüm bizden uzak olsun
Aşık olduk yüreklendik kader bizden yana dursun
Hasretliği çektirme Tanrım gözümüz yollarda kalmasın
Ne istersen al götür ama sevda bize aşk bize kalsın"

yeniden dünyaya gelsem yine aynı hataları yapan tuhaf biri olmak isterdim..büyümek bu demekti çünkü.hayat dior:canın acıycak ki bi daha düştüğünde ağlamamayı;kendin yerden öğreneceksin kalkmayı..bırakh boşwer..kapanır elbet izleriyle beraber..sarmasan da olur yaralarımı:)
ben dünyayı çokh seven,bilyeleriyle beraber bu güne umut saklayan bi çocuktum..toprak altına gömülen deniz kabuklarım bi de doldurulamayan kumbaram vardı..semizotunu hala çokh sevmem..denize karşı wapurdan inerken camdaki güneş vuran sol yanağımdaki o gamzeye gülümsedim..şehirler arası yolculukları ve düşünmek için bana ayrılan o anı her zaman özel buldum..sanırım kızsam da ekmek yemeyen martılardan da hoşnuttum:)
şehrimin satır aralarında yanlış yere konulmuş bi virgül gibi anlatım bozukluğu içersem de göze batmıordum hayat içindeki ben..demlenmiş çayı sallama çaya;sarmayı da biber dolmasına değişirim hatta değiştiririm..iddia ediorum ben eğlenceli biriyim..İstanbul!a şehrimin kollarına bıraktım kendimi..içim kıpır kıpır..körpeciğim..tazeciğim daa serpilicem ben derim..oleeeeeeeey..he la huya..çimlerde yuwarlanmakh;salıncakhta sallanmakh istiyordum ama gerek yokh ben yürürken de salınırım..çatlak değilim..ben sadece..sadece..
farklılığını ortayan,yaşamayı bilen biriyim..sen de sew beni..ama unutmayasun canum ben bulunmaz hint kumaşı değilim:)

11.07.2007

palyaço bi güldürür ben bin ağlarım


aynada kendi yansımasına bakhmalı insan ki karşılaştığı bu yüzle hesaplaşmayı öğrenebilsin..verilen kararlarının acısını;bi zamanlar aşık olduğun edalı bakışları tozlu bi arşive kaldırabilir miydin..evet diebilirdim ama kendimi bile kandıramadığımı farkettim..ne de olsa ben o kadar da iyi biri değildim:)
zaman damla damla akıo..sessizliğim can yakıodu ama içim hala gülüo..bi yağmurları;bi seni suratsız görmeyi sevmediğimi hatırladım..palyaçoları komik bulmam tam tersi trajik gelir ki kendim hüzünlü görünürüm aslen özümde komik biriyim..ruhum çelişkili sayılmaz..sadece sıradan değilim..
simidin dişlerimin arasıra girmesine sinir olduğum için onu poğaçaya tercih ediosam nie ruhuma diğer konularda eziyet ediorum bilemiorum..canım ne zamandır kaat helwa çekio ama yiyemiorum.bin tane karar versem de vazgeçtiğim gibi sewdiğim kişilere onlarsız yapamadığımı söleyemeden yaşayamıorum..
kendimi bazen cokh sewiorum ama çoğu zaman anlaşamıorum:)yeşil;sırtı açık bi bluz almayı ne kadar cokh zamandır istiyorum..benim tatil zamanım gelmiş..annemin çay demleyişini..anneannemin beni her görüşünde gözlerinden akan damlalara kıyamayışımı özlesem de gitmem lazım.yavaş yavaş hayatta demlenmeyi;vazgeçebilmeyi;az sevildiğini kabullenmeyi;nası davranmam gerektiğini;karşımdakini boğmamayı;ona dalarken boğulmamayı öğreniyorum..
cokh sevinme..kıs kıs gülme..ben adam olmam..böle diorum ama ıhh ıhh..ben kendimi biliorum..
böle bil:ne yaşamaktan;ne sewmekten vazgeçiorum..çünkü sewmenin ruhumda bıraktığı o tada bayılıorum:)

7.07.2007

kurufasülye acısız..hayat bensiz olmaz..

haklısın belki maviydim yokh turuncuya da benziordum ama siyah değildim sanki..sen diyince de farkettim..mi acaba..hala kafası karışık biriyim..yazdıklarının hepsini;yazdıklarımın hepsini okuyorum..en çokh masalı sevdim demek isterdim çünkü ben bi MASAL prensesiyim ama nasılsa biliorsundur die bi kez daha sölemek istemedim:)

yanılıo muyum..

masalsever bir dost..bana yapılmış kırmızı bi uçurtma..bi de önünde papatyalar olan mor kurdele bağlanmış bisiklet istiyordum..kurufasülye dediğin şeyi acısız yiyemediğim gibi bi insanla sohbete selam diyerek başlayamıyordum..gerçekte merhaba diebilirim.bu kadarını yapabiliyorum evet..

artık hüzünlü şarkılar dinlemeyi bıraktım.. bi arkadaşım bile giderken odamın kapısına sezen aksu kasedi bırakmış..insanlar da garip bi etki bırakıyorum olsa gerek:)..06 30 kalkmaya alıştığımı ve hiç kimse konuşmasa da enerjik bi bünyeye sahip olduğumu herkese gösterebildiğimi farkediyorum..

tatile gitme hayalleri kuruyorum..zamanı önemsemeyip saate bakmıorum..ben anladım ki kendime acı çektirmemem lazım her koşulda her şekilde ve herkese rağmen-en çokh da kendime-büyümekten bile korkmuyorum:)

şehrimin çocukları..özlemimin ipuçları..ana dilim askh denilen o yalanları satıp birinci el hayat alıyorum..ben resimdeki çiçekler içinde tek farklı olan kırmızı gibi bambaşkayım ya..bi ikincisi olmayacak yaşadıklarımın biliyorum..hayat..benim gibi sen de az değilsin:)..daha yaşayacak günlerim;savaşılacak yeni hayallerim;üzülmeye değmeyecek anlarım olacak hissediyorum..

istanbul..son bi hafta..bekle..ben geliyorum:)

1.07.2007

vukuğundan sonradır olayın intikali:)


ben unuttum çoktan mutlak mutluluğu

gelen hoşgeldi azı kaldı gitti çoğu

daha az sevildiğine bilene ayrılık koymuyordu.maviyse gökyüzü yeşil die iddia etmemek lazımmış hayat öğretiyordu.sürüklenmeyecek ihtimallerle boğuşulmuyor.ay aman.gereksiz melankoli'ye ayırcak vaktim yokh hayat elimden kaçıyor.anladım ki şarkıda da dendiği gibi zorla güsellik olmuyor.

geçmişimin en güsel izleriyle bi karşılaşma.mesafelere sığamayan dostla bitmeyecek bi kucaklaşma.gözlerim parıldıyo.biliyorum çünkü nasılsa tertemiz dopdolu bi hayat bekliyor beni istanbul!da.;)

yaprak sarmasını özlediğim annemle bi pazar sabahı karşılıklı çay içmek istiyorum.sokakta ellerim cebimde beni seven bi dost görmeye yetişmek için koştuğumu hayal ediyorum.yaz geldi ya;ruhumu temizlik lazım.aklımdaki fazlalıkları siliyorum.hayat güzel.beni sevsen de sevmesen de;kabullensen de kabullenmesen de ben kendime rağmen yaşamayı seven;büyümeyen;akılsız,burnunun dikene giden küçük bir kız çocuğuyum.yaş gelmiş bilmem kaça.sokakta bağırarak şarkı söylüyorum hala.böyle kalmayı;bildiklerin şaşmadan yaşamayı seviyorum.anlayana saz anlayamayana davul zurna:)
-en güzel dostumla onun için yazılmıştır ortak anılara-

29.06.2007

yeniden küllerinden doğar mıyız ki...


Başladığı hikayelerin sonunu bilemeyen yazarlar gibiydim-ki ispatıdır-Sana aşık olacağımı en başında da bilememiştim..Bildiğim herşeyi unutup seninle başlarken kimseyi sana benzetmemiştim..Sanırım yanımda oturan çocuk gibi rüzgarda gözleri sulanan;metro geçerken korkup çığlıklar atan bir oğlan çocuğum olsun istemiştim..Oysa ben senden önce erkek çocukları da sevmezdim..


Bir gece ansızın dokundum anlamadın ama rüyandaki bendim..Kalbin boş mu dolu mu sormadan içeri girdim..Bazen sessizliğim ölü evine benzedi Bazen sesli düşünüp çok içerledim..Galiba seni ben ekmeği suya bandırır gibi ruhuma yedirdim..


Saat sensizliği çeyrek geçiyorken Şimdi:


Mecnun pes edip kum saatini çevirdi..Leyla onu tuttu ama kırıldı şişe..Yetişemediyse de devam dedi.Galiba herşeyi yaktık..Biliyorum çok yazık olucakh küllerimizden doğamazsak geri..

16.06.2007

gökyüzü mü daha mavi sen mi


Pencereden baktığımda aşağıya doru süzülen ekmek kırıntısı misali düşürmeye korkuorum içimden seni..baktım doyamadım yorulamadım paramparça doğradım da içimi ikimizden bi bütün çıkaramadım..vur duvarlara kafamı kıvılcımlar çıkart..ben laftan anlamadım..

Kırmızı yakışsa da içime Sen siyahlara bürünme..Sevdiğim adam sıkı tutun..içimden başka bi yerlere sakın ha uçup gitme..Bi bisikletim olsa ..önünde senin topladığın papatyaları koyduğum bi sepet..Mor bi kurdele bağlasam ucuna..Kır ne duruyosun kiliti..anahtara hacet yokh o zaten yüreğimin ucunda..

Her güne yeni bi tad sığdırıyorum Sensizliğimin canını bazen bilmeden acıtıyorum..Ben kimseye küsemem Rüzgarda bile duramam ya kırılır düşersem..Sahil kenarında denizin tuzu saçlarımda olsa..Yine de zamanım sensiz anlamsız..Olmasan öle kızgın,küşmüş,yılgın bile bakhmasan yaşayamam iki cansız..

Günlerim geçerken şarkılarda bi keman sesine takılıversem..Aynı anda aynı notada sen de beni düşünsen..Ruhumdaki bu arabesk yana;seninle anlamını bulan eksik takvim yapraklarına bayılıyorum..kaçırma gözlerini sakınma sözlerini..sevdiğimi bu sefer birazcık anladın gibi:)

14.06.2007

sol yanağımdaki gamze senin..


Tek kişilik bi hayata iki bilet var elimde..Kaçıyor tren..sen biliyorum sonunda yetişcen..Geç kalmaktan korkmuosun..Gözlerime bakıp bakıp derinlere dalıyorsun..Olmaz benden mavi diyorsun ben griyken sen nie inat ediyorsun ..
dön dolaş gel yine buraya..içimde yer var sen uzakta durma..kızgınlığımdan dünya duruyo..zamanımı da beni de hiçe say..yeter ki sen yorulma..bensizlikte ruhunu doyur rahatla..herşeyi görebilir bambaşka bi zamanda başkasının omzuna yaslabilirdim ama seni sevdim..pişmanlıklarımın ben üstüne kilit çektim..keşke sen de benim kadar cesaretli olabilseydin..
dışımdan konuşuorum içim bi o kadar suskun..beni sevdiğini sölemekten mi daha çok korkuyosun yokhsa adımın senin içinde yankılanmasından;dışında anılmasından mı bilemedim..İstanbul!a,seni yüreğimin ortasında taşıdım getirdim çoğalıyorum seninle bile burda..Sol yanağımdaki seni görünce beliren o gamze senindi..Sen onu bile farketmedin ben oysa..

13.06.2007

leyla istanbul!da..mecnun!un saati durursa..


akan su yolunu bulursa işleyen saat de bir an gelir durur..en sevdiğin hırkanın dikişleri olsam ama üstünde değil içinde beni taşısan..ne güsel olur ayrılmasan yanıbaşımdan..

deniz tuzlu,için derin,benim durgunluğum sensizliğim..gökyüzü mavi..turuncuya çalıo;alaca bulaca sessizliğim..keman sesi gibi acıklı bakhma..yormayayım sewgimle;üşütmeyeyim seni bu ağustos sıcaklarında..nasılsa ben baktığın değil gördüğün yerdeyim..


eline aldığın sazı çalacakh;diline bağladığın sözü sakınmayacaksın..dünya dönüor..sen görüyor ama konuşmuyor..gel bir adım beni görmemen olası..yüreğim istemese de geride duruyor..


sen istanbul!dan nazlı;o senden vefalı..Leyla-Mecnun masalı cokh yazdım ama gerçeğini yaşamadım..farkında olmasan da sewdiğim..masalın sonu sende saklı..

8.06.2007

ateşin sıfırın altında



Sığ yüzüne kapattığım saçlarımı kestiricem..Yenilenip deniz kokusuna doyup da özleminle büyüyecem..Dayanamıyorum kızgınlığımızda bile duran zamana.Vazgeçemiyorum.Eksik olan tadı bulup öyle dönücem..



Çocuk gibiyiz dediğimde şaşırma..Hı hım..Peki..Sen bilirsin..İnanmıyorsan bakh bunlara:) Birisi çok seviyor diğeri hiç..Dalgalı askhın orantısı..Duygularının derecesi bozuk..Ateşin sıfırın altında..



Etkisi uzun süren parfüm yerine taze çimen kokusu olsana sen..İstediğim yüzük kadar sadeliği göz kamaştıran seni bana hatırlatan bir iz bırakh ruhumda her dem..Anılarımızı kaplarken kendi içine beni koymayı unutma..Tik Tak..Saat durmasın varsın gözlerimdeki rimel olsana.."Sevmek" fiilini sen de çekimlemeyi biliyorsun madem..Gözyaşlarımın tuzuyla karışıp içimde çoğalsana..

6.06.2007

sadece sen & ben


birinden bonibon almayalı o kadar uzun zaman oldu ki..almıosun gönlümü al bari:) çayın yanına şeker..senin yanına ben desem..yine de sana az gelir mi..bilmem..


adımların yawaş ben hızlı koşuyorum..sen görüyor kolumdan tutuyorsun..yolun yarısına geldim yuvarlanıp kalkıp saydım zamanımı yeniden..boşlukları doldur,böle uzak durmayı nası becerebiliosun..


noktayım üstüne virgül çek..lolipop'u dişlerimin arasında eziyorum bisiklete binmeyi düşleyerek..büyüdükçe çocuklaşıo muyum..tuhaflaşıorum belki..seni tanıdıkça bazı cümleleri kurmakta daha da zorlanıyorum sanki..
he hey..tıngır mıngır..kal yanımda..gitme sakın uzaklaşma..ne kadar gidersen bi o kadar kalamazsın anlamadın sen beni hala..inadına sewiyorum her defasında..yapılanları asla unutmuyorum ya kendime bayılıyorum..emin ol;bi o kadar da sana..
gecenin siyahını severim senin bende bıraktığın kokunun başkalanışını..usul usul gezinirken yine döne dolaşıp bana bakışını..daralır içim bazen ait olamamak..sevilmeyeceğini bilerek..ama
enkaz haline bile gelsem biri bi gün beni sırf gülüşüm için sevecekh:)

3.06.2007

SaDe


Akustik şarkıları severim.Sevişmekle örtüştürdüğüm yanları vardır sanki hep.Hani her notanın usul usul gezindiğini görürsün şarkıda dirhem dirhem kendini satarak.Bir başka bedenin her yerine farklı dokunuşlar bırakarak aynı etkiyi yarat.
Akustik şarkıları severim.SaDe!ce duyarsın bilirsin ama benzetemez.Sözler yabancı kalır sanki.Bir tarafından çekiştirirsin ilişkiler gibi.
Akustik şarkıları severim dinlerken.Hınzır bir gülümseme bırakır yüzümde bazen.Birine baktığında bakışını yakaladığı;yanaklarının kızardığı o kaçamak an gibidir.Şirin;suskun;çekingen.
Akustik şarkıları severim.Benziyor askhın tenimdeki en zilli haline.Güneşin ortasında sonbahar yağmuruyla ıslanıyorum.Bildiklerimi unutuyorum seninle.
Bir..iki..Zaman tükeniyor etrafımızdaki çember daralıyor.Siyah beyaz film gibiyiz ben rengarenk oldukça sen solmaya çabalıyor.Farkındayım elimden bir şey gelmiyor.Biliyorum benliğim SaDe!ce düşüncelerinin kıvrımlarından geçmeye yetiyor.

27.05.2007

"hayat bazen birini seçer"



Sebepsiz ölüm yok düşüncelerimin ucunda kilit.Şarkılar aradığım adam sen değilsin dese de yüreğim söylemiyor aynı tonda.Farklı renkler seçeyim sana.Kahve yapayım sek olsun ama.

Üzgünüm;biraz kusuruma bakhma.Rüyamda gördüm seni,sesin kulaklarımda.Başardın izini bıraktın kalbime.Umulmadık bi anda hayatına bırakılan hediye paketi gibiydim.Açamadın yazık ettin:) Dakikalar geçiyor kahverengiye dönüyor rengim..Dokunsana yeşillendir beni.Biliyorum taptaze;yemyeşil sendeki yerim..
Kırmadığım kalplerin mükafatı yok mu hayat bana! Zamanlama hatası mıydı sonuçları olmayan hayal kırıklıklarımın nedenleri.Bilemiyordum.Suskunluğunu sewemiyordum.olamaz mı_? belki..
Kurallarını bildiğim halde oyunun canını yakmıyordum.Gururumu kaldırdığım halde utangaçlığımdan yüzüne bakamıyor;gizliden kızarıyordum.Alışıyorum.Geçtiğim yolları bir daha geziyorum ama.Bri kendimden geçemiyorum bi senden.Sensizlikten korkuyorum gökgürültüsünden korktuğum gibi.Bakıp da gözlerini kaçıyorsun farketmedim sanma! Sığınmıştım aslında bir çocuk saflığıyla sana.
İnsanın görmek istediği halde göremediği türden bir rüyaydı gerçeğin.Dilin başka söylüyor gözün başka.Elinin dokunuşu bile farklı senin..
Bir adım gittim sana bin adım geriliyorsun.Sevdiğini bile bile zamanını hiçe sayıyorsun.Tüketmedin..Benden geçemedin göremiyorsun.Aptalsın.Ben senden saf'ım.Aynı yoldayız karşılaşmamak için direniyorsun..
Gün aynı gün de kalbimin atışı daha hızlı durduramıyorsun.Bu kadar akıllı bir adamsın madem niye bile bile beni kaybetmeyi göze alıyorsun.
Anlamıyorum."zamana bırak".O sana anlatır kahveye şeker yerine tuz koymayı nasılsa diyorum.

20.05.2007

gökgürültüsünden korkuorum anlasana..ihtiyacım war sana..öle bakar gibi yapıp gözlerini kaçırma canım aa..


"bugün biraz gerginim yine
sesim değişik gelebilir biraz
ama sen anlarsın
bana katlanırsın
tuhaf laflar edebilirim
seni belki üzebilirim
ama sen susarsın
çünkü beni tanırsın

öyle çabuk kızma derdine
bukadar da kolay alınma
o zaman beni sana değil sarıl bana
değişmez huylar bilirsin
bikere de sen dene alışmayı
ben gögsüne yatarken öyle derin nefes alma


buara ihtiyacım var sana
ellerimi sakın bırakma
bana huzur veren tek yer senin yanın unutma
gün varıncaya kadar sabaha
sakın hiçbiryere kalkma
fazla birşey istemem sadece dur burda
"


derken şarkıların birinde:..deli gibi korkuorum gökgürültüsünden anlasana..nefes alamıorum..elimi bırakhma..sesini duyur bana..demek istiyorum ben de sana..keyifsizmişim gibi algılama..sakın benden soğuma..gerekh yokh dönüşsüz yollarda kaza yapmaya..ben yaralanmaya alışığım sen benim için korkhma..
ayağıma batan raptiye..üşümemi sağlayan ince ama tuhaf bi bluz..19 yaşında bi kıs değildim..kördüğümleri az da olsa çözmeyi biliyordum..büyümemeyi seçen biriydim pekh akıllı olmasam da renk körü de değildim..
beyaz!ı çiçekte severim kırmızı!yı uğur böceğinin üstünde siyahı kendi içimde:) sen turuncu ol sevmesen de..yazı getir baharı kıskandır içine öle al beni..yeditepeli şehrin kadını olduğumdan mıdır uzak duruşun..nota fa yı gösterirken bildiğin halde si ye basışın..canımın parçası;baktığım halde görmüorum yokh musun..
"çiçekler solsun sen solma da" desen..kaldırım taşlarının kenarlarındaki çizgilere basmadan benimle beraber seksen..zamanı durdursam bi jelibon kokusuna mest olsam yanında..yeşilleri geçtim sular aksın kumlar kalsın bi kere de neler olacakh düşünme..yaşasana..
huzur istediğimi anladığım günden beri adımlarımı attığım bu cicilerimle geliyorum sana..bi yere gitme..gözlerini üzerimden çevirme..istanbul kadar geniş değil yüreğim kaybolursun..seviorum..dikkat et kendine nolursun..

8.05.2007

koşuorummm..uçsam yine gökyüzüne konuorum..

güneş ısıtıyo içimi..baharı getirdin kuşlar bahane..ıslık tutturdum..içkiyi daha az içiorum ruhumu daha çokh uçuruyor yaldızlı bi uçurtma gibi..beni mutlu ediorsan bunu kendime borçlu gibi yapıorum aslında sen de mutlusun yüzündeki o huzur bana da yansıo..hııııı..nay nay..gülme..benim dediğim heç olmuyo:)..

kapris yapmam naza karşıyım savaşılmayacakh durumlarda en ala kaçağım..çelişkili ifadelere rastlasanda ben de şaşırma..özümde çokh seviorum;iyi biriyim..netice de ben de bir insan..çay yaptım sana içer misin? bilirim sen iki ya da üç şekerli seversin..bazen başıma datlı belasın da bazen benim kadar çekilmezsin:)

demiycem..ağzımdan laf alamazsın:) kırıtmıorum her zaman ki halim anlarsın..hayat omuzlarımda bi yük desem de inanma..sölediklerin hep aklımda.bazen çokh akıllıyım bazen çokh saf.ortada duramam böleyim kafasızın biriyim..ama seversem çokh da datlı severim..yalan mı sölüorum ama şekerim:)

zaman akıo..geçmişe hep bi satır hep bi an hep bi yetişememezlik..yokh öle bi şey..o kaçsın..ben zaten önceden gidiyorum hayat bana yetişsin:)

bi piyano olsam hayatında..her tuşa bastığında farklı ses çıkartsam ama en sevdiğin şarkıyı sadece sana çalsam..

hayat kısaysa ..we sen de yorulursan arasıra benim gibi..başını omzuma yasla..hadi durma..

odamın penceresinden daha küçük hayat benim kalbimden daha büyük değil! sölemiştim..ben warsam hayat war,sen warsan zaman ikimiz için war!

mutlu olmakh istiyorum..olmaz mı?

neden olmasın..olsun mu?

ne dersin sen de bakalım bonibon kokulu şehrimin çocuğu..

5.05.2007

bi adım sen gel..bi adım ben..


-tango dinliyo- adımlarını ver bana..sakın ha suskun kalma..olduğun yerde dön;savrulup eğilir gibi yap düşme ama..nefeslerin benim olsun..beni anladığın vakitlerdeyiz..zaman sensin..-saat seni gösterio-
bi buket beyaz gül gelmeli! gece vakti..ansızın içten ve derin bi dakika..üstelemedim..wallahi susamadım bi yerimde duramadım yapamıyorum bilirsin..pembeler görüyorum gökyüzünde..hayatı benim gözlerimden bakmayı deneyebilirsin siyah görüosan sen de..
şirindim bi vakitler..şimdi insan telaşlarında daha çokh yoruluyor gibi görünüyorsam da aslında eskisinden daha çokh neşeliyim..ve sana doru gelirken..yepyeni ..bildiklerini unutmuş..taptazeyim..
bi adım sen gel..bi adım ben..gözünü kırpma..elimi bırakhma canım sana die sölerken..yorulma..korkhma..yetişirim ben..sen koşsan da..
hı hı..inansana azcık bana:)

1.05.2007

papatyalardan taç yapsana bana


bana esmeyi öğretseydin ilk rüzgarında kırılmazdım..susmayı öğrenmeli sabrımı sonuna kadar kullanmalıyım..bazen istemiyorsun bazen çokh suskun..konuşamıorum..


istersen taç yapayım kendime..sen yapmış da vermeye utanıyor gibi yaparsın..olmaz mı canım aaa..inanmasam da rol yapıor varsayarsın


bakhma öle..inadına yapıorsun biliorum..görmedim mi sandın..ha hay sana..benim anlamadığımı sanıosun..sadece bazen çokh komik biri oluosun..laf koyar mıyım..ben sana kıyar mıyım biliorsun!


çekirdeğimi çitledim..güneşe çiçeklerle bezeli ruhumu ektim de büyüsün hemen filizlensin die bendeki yerin..gördün dokunamadın..bahar geldi ya başka rüzgarlar uçurur seni..dikkat et! havayı solurken yanımda yarın..


akıllanma..aman sakın ha durulma..kırmızı giysem..beni görsen..hayatımı silip yeniden gülümsesem derken..ben görüyorum aydınlığı biraz da sen beni görsen..


ne güsel olurdu..

30.04.2007

onun hayata açılıcakh gözleri..benimse kapanıcakh belki


"onun yanakları doğuştan pembe..benimse güneşten..o neler olacağını bilmeksizin uyuyan bi kız bense uyanmaya çalışan bi arsız..o tombik yüzüyle hüzünleri sevinçleri tanımıyorken daha ben istiyorum unuttursun hayat! bana hatırladığım ne varsa.."
oyalansın..ben döndüğümde nası bakacağını bilemesin..ben yine hınzırlık yaptım sen canına susadın..kimsin sölemiycem..nasılsa hayatı elbet benim peşimden kovalarsın..
bazen susarım..bazen giderim gezerim şehir şehir..insanlara bakarım..tanırım diemem..sıkıya heç gelemem..işine gelirse güselim deme..ya çokhca sevdiysem:)
kaç..saklan..git istersen..kalırsan sevinirim gidersen dur da derim..der miyim..dememeli miyim..ay bakhma öle..söleyemedim..yanaklarım görmedin henüz ama pembe..güneşe fazlaca çıkmamalıyım..yazın geldiğine ben de senin gibi kendimi inandırmalıyım..ay yine susamadım..
bağlanmayı örenmişimde bi bağlayamıorum:)..erkekleri sormayın ben anlayamıorum..yedim tostumu gezdirdim postumu..tozdum gördüm yoruldum mu..karmakarışık oldum icabında..gerisini düşünme sen de yaşa..
yeniden doğup gelsem..bu sefer sen sevsen ben beklemesem:)
çokh şey istemiyorum hayat! senden..bi bonibon kutusuna sıkıştırılmış kokunu üstüme bıraksan ya sen:)

28.04.2007

gururunu batır sen de çamaşır suyuna


nay nina noy hayda..na nay..biraz daha eksiliyor zaman..geceleri gündüzlere eklersen üç kişilik hayatları çiften görürsen olucağı bu.vazgeçtim kaybettim gururları çamaşır suyuna bastırdım ama çıkmadı yüreğimdeki izin.kalemimin ucu bitiyo gibi..incecik tişörtü geçirdim sırtıma..dinliyorum herkesi ben artık az konuşuyorum süsü veriyorum cümlelerimin değil kelimelerimin sayısını azaltınca..
yıldızların sarı olmadığını iddia ediorum mavi bonibon istiyor..bazen fazlaca düşünüyorum az yaşıyor..kendime kızmıyorum şu sıralar..aramadığına bozulsam da birilerinin sözümü sakınıyorum..geçici mutsuzlukları kulllanmamak lazım bitince atmak..batarsa bi tarafımıza mazallh diorum..
rüzgar esti esti yüzüme vurdu aldığım çiçeği şimdiden kuruttu..sen geliyor gibi yaparken ben kaçtım sandın..ama yanıldın ben hep burdaydım..unuttuklarına yaşamadıklarını say sen de kurtulursun..şimdi kahvaltı sohbeti!ne arkadaş katık etmeye gidiyorum..istersen sen de gel..çaydan daha leziz bi şey bulursun..
hadi ama zaman! bırakh peşimi..aaa..askh olsun:)

27.04.2007


kalbimin orta yerine yerleştirdim canımı acıttığını sandığım taraflarımın yerine seni sardım..hayat kırıttı önümde..geri ver rüyalarını bana.tersden bakıomuşum hayata anladım da cam kenarına hayallerimi bıraktım..
nefes alışlarında sarıldım ellerimi kocaman açarakh bi pasta yiyen çocuk gibi oldum uçurtmamı sana uçurdum..uçurdum mu sandın..hıh hıh sana..sen beni hala anlayamadın..
daraldı çemberler karşılaştık..pardon aşık olabilir miyim sana kalbinde boş yer var mı sormadım ama..hadi canım ordan diyebilirsin..çekip gitsen de önemli değil sen bilirsin..
darılmıyorum sana kırılmıyorum..seviyorsun biliyorum..nanik yapmışken hayat sana..duruyorum karşında..sesini martı seslerinin arasından seçmeyi istiyorum anlayamadın mı hala..

26.04.2007

biz dünyayı çokh sevdik

ada vapuru şekerli sever baharı..martılar gülümsüo ben pamuk şeker kıvamlarında..geçmişimin en güzel olanlarını belki de en temiz güneşe tuttum..bıraktım bi süre..hınzır işte..kuruttum gevrek simit gibi kavruldum dayanamadım yazdım..


sevinme bu hallerine..sen mi çocuk..askh mısın dert misin..bilemedim..anlayamadım..koy bi çay bana da.demli olsun..üşütmem ruhumu bu sefer..merak etme..bırakh kendini bana..benle beraber sen de büyürsün..

25.04.2007

üşümeyen kırık rüzgar gülü gülümsüyor hayata

yırtılan ruhumu dikmekle başladım..uçurdum semaya hüzünlü ve o huzursuz takıntılarımı.eksilio eywah derken karıştırdım içimi pişmeyen bekleyen bi yemek gibi..bırakh-a-madım ıhhhhhhh banane diyerekh yüzümü buruşturdum hayata:)

ben galiba yaşamayı hatırlamakla meşgulken seni kaçırıyor gibi yaparken

bırakıyorum kendimi kollarına

sen hayat! yanlış zamanı gösteren bi saat tıkırtısı gibisin

bense üşümeyi bilmeyen kırık bi rüzgar gülü gibiyim..

sen öle san! yanlışlarım da benim..