Sabah olup uyanınca silinip de gidiyorsun ya, tek başına
Zaten hiç benim olmadın ki
Kollarını iki yana açmış çıplak ayaklı bir yalnızlık taşıyorum.Tek başınalığın tarifiyle beyaz olan herşey siliyor gözümde,sormadan edemiyorum gri neyimize yetmiyor.Üstesinden gelemediğim duygularımın tuşlarına sertçe basıyorum.Çıkardığı seslerle anlatılan hikayenin sonuna gelirken birikenleri ayıkla.Soğuk bir sudan geçir.Sağnak bir yağmurda ıslanmayan insanlar gibiyim içimden geçmiyor hissettiklerim.Başka bir şehirde aynı zamanı paylaştığımı bildiğim herkesin içimde yarattığı kalabalıktan hoşnut değilim.Dün gece bir rüya gördüm.Uyanıp silindin ya.Anladım askhın benim yarattığım bi masaldan ibaret değiL.Davetsiz bir misafir olduğumu unutmadan,uzat elini.Kırılabilirim.Parmak uçlarınla dokun aşkıma.
Susma bir şey söyle biraz olsun yardım et
Gelemiyorum üstesinden ben bu aşkın tek başına
Susma sen sustun ya yanlızlık çöktü üstüme
Anladım bu rüya anladım bu son veda
Her gece hayalimde çiziyorum resmini,her halini
Fikrine sürgün sesine hasret
Sabah olup uyanınca silinip de gidiyorsun ya, tek başına
Zaten hiç benim olmadın ki
Ne kadar kırılsamda ah etmem hakkım yok buna
Hem zaten davetsiz bir misafirdim ben aşkımla
Ne bir aptalın gölgesi,ne bir sevda kölesiyim
Sadece hesapsız bir gönül bahçesi
Ama yinede insan soruyor kendine,
Bu yazık hikayenin neresindeyim? Yeter ki...