28.08.2008

aşı


Cümlenin başından başlasam sanki sonuna haksızlık edicekmişim hissiyle harflerimden özür dileyerek başlıyorum söze.Buzun daha yakıcı olduğu gerçeğini terazinin öteki ucuna koyunca diğer tarafında bıraktıklarıma üzülüyordum.Kalabalıkların koynuna salarken eksikliğini bildiğim duygularına aşı koyup da öyle büyütüyorum bu kızı.
Sen hiç uçmaktan korkan bir uçurtma gördün mü_?

Görmediysen

Bak gözlerime!

Bence de bir yerden başlamalı..

27.08.2008

şahane

İstanbul'da sokakların boşaldığı bir saatte kendi kendine dolaşmakla aşık olmak arasında bir fark olmadığını ikisinin yalnızlığının birbiriyle örtüşmesiyle anladım.Hani klarnetin nefessiz bırakırcasına ara nağmesiz çalındığı bir tını var ya,öyleyim.Çalınması zor gibi görünse de bilene kolay biriydim bir zamanlar.Öyle hızlı yer değiştiriyor ki zaman.Herşey geçmişin bir parçasıysa gelecek kaygısı diye bir şeyi gözümüzde büyüten bizsek,bir yalanın parçasıyız.Yaz-bozları bu yüzden sevsem bile bir süre sonra sıkılmam bundan.
Etrafımdaki insanların değişen hayatlarında kararlı bir duruşla varolmam bile işe yaradığım anlamına geliyor.Kendimi mutlu etmem gerekli değil,kendime verdiğim sözleri tutmam yeterli biliyorum.
Bendeki değişikliğinin bedelini hayattan alıp takas edeceğim zamanlan.






ateş böceği görmeli insan..

25.08.2008

her dem taze aşk

Hayatın ona sunmakta geciktiği bir fırsatı vermek üzere beklerken yol kenarında,aylardır üzerinde taşıdığı ölü toprağını havalandırmam gerektiğini bildiğim için yaptım o sürprizi.Bazı anlar vardır birinin ışığı açması gerekir karanlıktan korkan iki kişinin birbirlerinden haberdar olup korkmaması için.Dün akşam yolda yürürken mutlu ettiğimi düşündüğüm biri vardı.Aşk böyle bir şeydi demek ki.Ve heyecanla beni arayan başka bir dostumunda aşık olduğu haberini benle paylaşmasıyla karnında kelebek uçuşan,gözleri birbirine değdiğinde dağılıp tane tane olan kişiler gördüm.Dün herkesi mutlu edebildim,biliyordum.

Ve yol boyunca mutlu olmayan birinin başkalarını mutlu etmek için uğraşmasıyla mutlu olabileceğini görüp kendisini mutlu etmek için çaba sarfetmemesi gerektiğini anladım.

Ve dün gece tanıdığım bir duyguyu başka bir gözde görüp sıcak havaya rağmen üşütmesinden korktuğum için ağladım.

Mutlu değilim

ama

Mutluluğun fotoğrafını çekmeyi başardım..

21.08.2008

tek kişilik kırmızı



Yanık tende beyaz bir elbise ne kadar asil durursa bir erkeğin yanında da öyle zarif duran bir kadın olduğumu hissetmeye başladığım günden beri kırmızı ruju dudaklarıma sürünce birbirine sürtüyorum bulaştırmaksızın.Yaratacağı kıvılcımın etkisinden olsa gerek,içime çekmiyorum etrafımdaki yanık kokusunu.Üflüyorum ki yanmayayım.
Laftan anlamaz,başına buyruk duyguların bedeni esir ettiği bir gecenin sabahında rüyayla gerçek arasındaki yansıma farkında saatin kaç olduğunu hatırlamaya uğraşıyorsan bir insanın özlemiyle seviştiğini farkedip tek başına uyanmaktan korkmaktansa
Ölmeyi denemeli.Ölümün bitiş olduğunu kim iddia edebilir ki_?
..
..
..
Ezberlenmiş acılarını ruhundan kazıma.Sen onlarla da güzelsin.

13.08.2008

öyle bir şey ki..


Beylerbeyi'nde bir gün salıncakta sallanırken inip salıncağı durduracağım diye başımı çarpıp alnımı yarmıştım.Hatırladığım gecenin bir yarısı tekrar açılan yaraya pembe kalpli bir gecelikle dayımın kucağında dikiş atılması için gidişimdi.Ve annemin hatırladığı bir şey daha vardı..
Alnımdan kan boşalırken annem panik yapıp fazlaca ağlamış..
Öyle bir çocukmuşum ki..
--"Ağlama annecim bak geçti..Benim hiç bişeyim yok" deyip ağlamadığım gibi göz kapaklarıma dökülen kanlarımı da elimle silmişim.
Sanırım annanemi de kaybettiğimizde böyle olmuştu.Ne zaman ki güçsüz düşse yanımda biri,benim yıkılacağımı düşündükleri o anlarda düştüğüm yerden yuvarlansam bile sesim çıkmıyor.
Annanem,seni çok özledim..Kendimi üzdüğümde bana kızıyorsun biliyorum..
Senin kadar güçlü ve güzel bir kız yetiştirdin.Seni seviyorum.Beni izliyor musun_?

7.08.2008

çırpınan kanatlarım



Naptım!

Biliyor musun_?

Gittim.

Kaçtım şehirden.İçimdeki eksiklikleri doldurmaya çalışmadan bu kez.Daha inatçı,kararlı üstelik.

Gittim.

Arkamda en ufak birşey bırakmadım ayaklarımı sıcak kuma değdirirken.Benimle yolculuk eden martı kadar beyazım ve çırptığım kanatlarımla yorulsam bile uçuyorum.

Sabah uyanır uyanmaz bir bilet alıp yola çıkarken kimseye hesap vermiyorum.


Değişim başlasın.Güzel şeyler olucak,biliyorum..

3.08.2008

çocukken ben..


Çocukken ben elmayı ısırarak yemeyi severdim,ateşe dokunarak yanılacağını öğrenmeyi.Tadını aldığım güzel şeyleri lezzetinden kendimi mahrum bırakmayan herkes kadar sarılıyordum dünyevi zevklerime.Ne bir eksiği ne de bir fazlası kadar marur.Tamamlamayı istediğim her yolun çıkılmaz bir noktasıyla karşılaştığımda zorlaşan anlarımla büyüyen.Heyecanla seyrettiğim bir filmin yarıda kalması gibi alıştım hayal kırıklarımın alınmadan durmasına.Bana yakıştıklarını bile söyleyebilecek kadar benimsemiş olabilirim.Elmayla armutu biraraya toplayan bu zihniyet,kolundan tutup götürülmeliyse..
Döndüğümde yitirdiklerimi yeniden kazanmış ya da kazandıklarımı kaybetmiş.Belki daha farklı.Belki tazelenmiş bir çay gibi.Kimbilir_?
Bu sefer habersiz bir gidiş..

2.08.2008

bu sefer "sessiz"

bu sefer kötü.

bu sefer fena.

bu sefer yalnız.

ve bu sefer

cok üzgünüm.


nedenini bilemezsin...

1.08.2008

"bir gece"

Beraber geçirilen her gecenin sabahında bana sarılmış bir şekilde uyanmadın.Ve bunu sadece ben farkettim.

***

Sığamadım bu kez.Sığınamadım tanıdığım bir şehre.

***

Doyasıya ağladım sessizce bir bankta.
Sırtı dönük;herşeye küsgün bir haldeyim