Sen beni yenemedin
Çünkü ben seninle oynamadım!”
Rüzgara karşı uçamayıp takılı kalan bir uçurtma gibi olduğum yerde sayıyordum.Yırtık,birkaç kuyruğu kopmuş.Kopan yerlerine çaput bağlamakta bile geç kalınmış,yitik biraz.Kitap.Bir fincan kahve,şekersiz.Yeşil bir tişört.Dağınıklığı bile simetrik.Kelimeleri israf edemeyecek kadar yorgun ve kısık bir ses.Başında insancıklardan yapılmış tacı yok görüldüğü gibi.Makyajsız. Hasta olduğundan yer çekimine direnen bir gamzesi var.Bekliyor neyi beklediğini bilmeyerek.”Ben seni dinlemedim,sen beni anlamadın” diyor şarkı.Hayatında bu kadar pencereleri açık olsaydı içeriye hava girerdi.Peşinde dolanan bir aklım,karşılaşabileceğin seni takip eden düşüncelerim var yokluğunda.
Ne de olsa konuşmak çift taraflı bir eylemdir.
Konuşmak lazım(dı )varlığında.
Attığımdan beri havada duran bu zarlar yere mi düştü yoksa_?
Hiç sormadın ama ben en çok kirpiklerimi severdim.Öpseydin anlardın!