20.04.2009

Hayatımın tartısına taşıyamayacağım yüklerin ağırlığı binerken düşürmekten korkmadım umudumu.Umutlarım kırılmazdı, alıngan değildiler pek.Düşlerim camdandı.Yaralarını bile parçalanmış, parlak bir kırmızıyla örtüştürürlerdi.Küçüktüler.Savunmasız.Aldım içime, ısıttım sonra.

Sonra büyüyen bir bebek gibi kıpraşmaya başladı.Bir iki tekme belki.Zayıf düşünce hastaladı içimdeki.Duygularım üşüdü.Üşüdüm benle onla birlikte.Düşlerim kırık döküktü işte böyle.Tamir bile tutmaz oldu.Bütün bunlar olurken uzaklaştım.Uzaklar kendime yaklaştırdı beni.Aldım içime, ısıttım sonra.

Sonra gri bir gökyüzünde şimşekler çakarken rengarenk bir gök kuşağı demek ister ya hani , zor anlar umulmadık şeyler getirir insana.En sevdiğim insanı kaybettiğim günden beri ortaya çıkan bu gücün varlığını topuklarımdan yere çivileyerek tutmaya çalışıyorum.Sevdiğim kime zararım dokunacak olsa cebimdeki sessizlikle gidiyorum kalbinden.Farkına varmaması daha iyi ve benim yolum çok uzun.Sessizliği Aldım içime, ısıttım sonra.

Sonra huzursuzluklarımla beraber uyutuyorum koynumda.Her gece yastığa başımı koyarken kalbini kırdığım biri oldu mu diye düşünüyorum.Geçen bu zamanda attığım adımlarla geldiğim yola bakarsak mutsuz olmam gerektiğini.Olmuyorum.Hayatta tek kişiyi kaybetmiş olmanın üzüntüsü var ki o da yaşamıyor. Yaşadım Kaybetmeyi.Ağır, duman rengi.Kasvetli nem kokusu.Beni kaybetmeyi kimseye yaşatmama çabam bundan benim sanırım. Çok da kan kaybetsem “yapma” diyemeyişim.Aldım içime, ısıttım sonra.

Sonra öleceğim bunlarla birlikte.Zamanın hızından başım dönüyor.Kaybetmeye yakın duruyoruz.İçinden beni düşürme.

şürmedim ben çünkü.İçimdeki eskimiyor masmavi seninle.

Hiç yorum yok: